Aşkımın Evimi Basmaya Geldiği Gün :)

Dünyalar tatlısı sevgilim beni bugün çok mutlu ettin sana her şey için teşekkür ederim senin sevğini haketmeye çalışacağım her zaman yeter ki sen beni  hep öyle sev meleğim benim. Canım benim ya, hiç beklemiyordum öyle bir şey yapacağını evin önüne kadar geldin msj da çok hoşuma gitti ya dur yazayım ( Evin orada celibon yiyen bir kız var sanırım sana aşıkmış ve orada seni bekliyor, çıkarsan senle celibomu paylaşabilir, ama eğer 2 dk içinde çıkmazsan o evde başına gelebilecek her türlü tehlikeye hazır ol.) Sevgilim beni bu msj bile çok mutlu etti ya, şaşardım bir an seni orada öyle görünce seni çok seviyorum aşkım hemde delicesine. Aşkım hep böyle ol  çok güzel senin için ölürüm de aşkım ama yanımda da götürüm buralarda bırakamam bebeğim seni, senin yerin benim yanım sevgilim. Yavrum şimdi uyudun bugün yorulduk baya ya aklımızda gitti ikimizinde bu günü unutmayalım aşkım internet cafede ki bu güzel anı, aşkım aklımdan çıkmıyor hala ne güzel, sevgilim sonsuza kadar benim olursun, elimden gelen her şeyi yapacağım benim olman için. Benimsin zaten seni çok çok seviyorum cimcimem bugün o sıcağın altında evin önüne kadar geldiğin ve bana celibom alman çok mutlu etti iyi ki varsın tatlı cadım benim . . .

İlk Resim Çalışmam

 Minik kraliçem ilk resim çalışmam ama daha iyisini de yapacağım. Benim açımdan güzel oldu yavrum ya, 2 saatimi harcadım ama gayet zevk aldım yaparken ya, canım aşkım biraz basit ama olsun ben çok beğendim ve başardım. Meleğim her şey senin için unutma sakın

Mısır Macerası 5. Bölüm

Tuna aklından  aşkısını ellerinden ayaklarından ve gözlerinden bağlayıp  kamp yerine götürmeye karar verir.Genç yanında bulunan iplerle genç kızı bağlar daha sonra ise ellerinede bir uzun ip bağlar ve ipin ucundan tutar. Gün doğuyordu yavaş yavaş, genç kız hala uyumaktaydı. Tuna uyanmış ve aşkısının kalkmasını bekliyordu ve kamp yerine gidene kadar ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Derin yavaş yavaş uyanmaya başlıyordu ama hareket edemeyince hemen korktu ve  bağırmaya çalıştı. Ağzı da bağlı olduğu için çığlık atamıyordu. Tuna bunu görünce çok kötü olmuştu hemen aşkısını ipleri çözüp aşkım ben buradayım diye haykırmak geliyordu içinden. Ama genç bu oyunu biraz sürdürmek istiyordu. Aşkısının kendisinin yanından ne olursa olsun bir daha ayrılmamasını gerektiğini anlaması lazım, diye düşünüyordu. Genç kıza yaklaştı ve ayaklarındaki ipi çözdü ve sesini çıkarmadan ipi tutarak genç kızı çekmeye başladı. Genç kız gitmemeye direniyor ayağa kalkmıyordu. Tuna ipi biraz daha hızlı çekiyor kalkması için ısrar ediyordu. Derin ne olup bittiğinin farkına varmıyordu. Kimin eline düştüğünün ellerinin, gözünün bağlanmasından kaçırılıp kötü şeyler olacağını düşünüyordu biraz. Kendisine kızıyor ve aşkısını düşünüyordu, ne yapıyor acaba hala beni arıyor mudur zavallı meleğim diye içinden mırıldanıyor ve bir yandan da kendisine kızıyordu. Genç kız çok pişman olmuş ve bu durumdan nasıl kurtulacağını bilemiyordu.Tuna ise bu durumdan baya rahatsız olmuş ve şakayı uzun sürdürmemeye karar vermiştir. Genç Derin'i hala çekmeye çalışıyor ama kız yerinden oynamıyordu bile. Genç kız baya güçlüydü ve delikanlıya göre daha bir hırçındı. Genç kızın eline bir geçse kız orAda onu hemen parçalayıp yiyecekti sanki. Tuna bu işin böyle gitmeyeceğini anlayınca yavaştan yavaştan aşkısının yanına sokulur.Saçlarını okşamaya başlar. Derin daha bir sinirlenir ve kaçmaya çalışır, koşarak ama genç elindeki ipi bir çeker pat diye düşer genç kız. Düştüğü anı ve o durumda görünce aşkısını hemen şakayı bitirmeye karar verir. Genç kız ise çok pişmanlık duymuş bu hayat da ne olursa olsun meleğinin yanından ayrılmamayı anlamıştır. Tuna bu durumu aşkısına nasıl anlatacağını düşünüyordu ama dayanamadı aşkısı yerinden kalmayınca bitanesiii diye bağırdı ve yanına koşmaya başladı. Derin ne olduğunu anlayamadan hemen irkildi ve aşkım diye bağırmaya çalıştı  ama ağzı bağlıydı çünkü. Derin bağırmak haykırmak istiyordu yapamıyordu bu durumdan dolayı. Tuna hemen bitanesinin yanına koştu ve ipleri çözdü. Genç kız öyle bir içinde gelerek aşkım benim , meleğim canım sevgilim bir daha yanından bir yere ayrılmayacağım diye söylüyor ve Tuna'ya sımsıkı  sarılıyordu. Delikanlı ise aşkısına sımsıkı sarılmış bir daha bir yere bırakmayacağım seni diyordu. Birbirlerine sımsıkı sarılan gençler  daha sonra ise bir birlerini doyasıya öpmeye başlamışlardır. Sonra Derin aşkım beni bağlayan adama ne oldu diye bir ani cevap verdi. Tuna ne yapacağını şaşırdı ve ne adamı aşkım adam falan yoktu dedi. Genç kız şaşırır vardı aşkım hemen yanımdaydı, beni bağlayan , kaçırmaya çalışan adama ne oldu diye Tuna' ya sorular  sordu. Delikanlı köşeye sıkışmıştı artık aşkım adam falan yoktu ya dedi. Derin hemen o an gelir aklına Aşkım sen bana çok yakındın hemen geldin yanıma seni pislik der . . . . .

Bir Hikaye Sitesinin Bazı Kelimeler İle Yazdığı Hikaye :)

Evet, güzel bir yaz günü ırmak kenarı da. Dünyadaki en muhteşem insani gördün ismi irem ve kızın fiziği sana çok çekici gelmişti.
Yakın arkadaşın murat a dönüp, offff be hayatımda gördüğüm en güzel vücut bu dedin. Aniden kız sizin yanınıza yaklaşmaya başladı ve kız şunları dedi:

"selam sizden çok hoşlandım ve siz çok sessiz siniz, acaba benimle arkadaş olup birlikte kilere gidip, kitap okumak yapmaya ne dersiniz?"

Suratında aptal bir ifadeyle: " öpmek" dedin ve onunla birlikte gittin.

kiler a vardığınızda, kız sana iyice yakınlaşmaya başladı ve seni öpmeye başladı.
Öpüşmeleriniz hızlandığı sırada, birden kafana kalem çarptığını hissettin ve gözlerin açıldı.. Hepsinin bir rüya olduğunu anladın..
Fakat o da ne??? Yatağının yanı başında bir not var..

O notta yazanlar ise: "irem seni çok seviyor, hayatı boyunca da seni bekliyor.. 

Küsmek

küsmek nedir bilir misin?
 küsmek dürüst' lüktür.
 çocukçadır ve ondan dolayı saf' tır.
 yalansız' dır.
 küsmek; seni seviyorum' dur.
 vazgeçememektir.
 beni anlatır küsmek.
 kızdım ama hala buradayımdır, gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
 küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır, benim için değerlisindir.
 küsmek, sevdiğini söyle demektir.. hadi anla demektir.
 küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır.....

Ölmeyen Sevgi

Genç adam ellerinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi... Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı. Ellerinde her zamanki çiçeklerden vardı. Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı. Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller... Sanki dalından yeni koparılmış gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardı, sevgi kokuyor, aşk kokuyor en önemlisi de özlem ve hasret kokuyordu güller... Hepsinin üzerinde damlalar vardı. Sanki ağlıyor gibiydiler. Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi, "Neden ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyum" dedi. Az sonra sevdiğini göreceği için kalbi yine deli gibi atmaya başlamıştı. Ne zaman onu düşünse, onunla buluşacağını hayal etse kalbi aynı böyle yerinden çıkacakmış gibi oluyordu. Senelerdir birbirlerini sevmelerine rağmen ikiside sevgisinden hiç bir şey kaybetmemişti... Onları hiç bir şey ayıramazdı... Ne hasret, ne ayrılık, ne de ölüm... Genç adam telaşla saatine baktı. Sevdiği yine geç kalmıştı, 1 dakika gece kalmıştı. Üstelik o, sevdiğini bekletmemek için dakikalarca önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu. Ama sevdiği her zaman bunu yapıyordu. Devamlı kendisini bekletiyordu. Herkesin bir kusuru olurmuş diye düşündü... Ve gözlerini önündeki uçsuz bucaksız denizlere dikti.. Denizin sonu yok gibiydi, tıpkı sevdiği kıza karşı olan aşkı gibi denizinde sonu yoktu. Sonsuzluğa uzanıyordu. Aslında bugün onlar için çok özel bir gündü. Kendi aralarında sözleneceklerdi. Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış, sonrada gidip iki yüzük almıştı. Bu kadar önemli bir günde bari onu bekletmemeliydi.. Ama alışmıştı artık beklemeye, zararı yok biraz daha beklerim diye düşündü. Güllerin yaprakları nedense hala yaşlı idi. Bir türlü anlamıyordu onları. Her şey bu kadar güzelken neden ağlıyorlardı ki? İşte az sonra sevdiği gelecek, ona sarılacak, kucaklaşacaklardı... Sonra söz yüzüklerini takıp, evliliğe ilk adımlarını atacaklardı. Genç adam öyle heyecanlıydı ki sevdiğine kavuşmak için can atıyordu... Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp, uçuşan martılara... Ne kadar güzel dansediyorlardı havada. Tekrar saatine baktı genç adam. Endişelenmeye başlamıştı. Sevgilisi yine geç kalmıştı, hem de çok... Bu kadar geç kalmaması gerekiyordu. İşte her gün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak, denizin onlara anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp hasret gidereceklerine söz vermiyorlar mıydı? O zaman neden gelmemişti yine? Aklına kötü düşünceler gelmeye başladı. Hayır.. hayır.. olamazdı. Sevdiğine bir şey olamazdı. Onsuz hayat yaşanmazdı ki... O ölse bile devamlı benimle yaşar diye düşündü genç adam. Bunun düşüncesi bile hoş değildi. Gözlerini yere indirdi. Gözyaşlarını kimsenin görmesini istemiyordu. Zaten nedense etrafındaki insanlar ona sanki kaçık gibi bakıyorlardı. Rahatsız olmaya başladı bakışlardan. Artık bıkmıştı... Yine sevgilisi geldi aklına.. Neden gelmedi acaba diye düşünmeye başladı. Gözlerini kapattı. 7 sene oldu dedi. 7 senedir her gün bu sahildeydi, sevdiğini bekliyordu. Daha fazla dayanamadı. Kalbi parçalanacak gibi oluyordu. Gözlerinden 1 damla daha yaş güllerin üzerine damladı... Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim diye mırıldandı... Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyar, ona vermiş olurdu... Genç adam ayağa kalktı. Sevdiğiyle buluşmak üzere, yeşil tepenin ardındaki kabristana doğru yürümeye başladı... Ona olan Aşkı ve Sevgisi onunla beraber ölmemişti.

Aşk'ın Hikayesi

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş. Aşk, “Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş.Zenginlik, “Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş.Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir’den yardım istemiş. “Kibir, lütfen bana yardım et!”, Kibir “Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin.” diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim.” Üzüntü “Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.” Mutluluk da Aşk’ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki Aşk’ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş. “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…”Bu Aşk’tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk’a yardım eden yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi’ye sormuş: “Bana yardım eden kimdi?” Bilgi “O, Zaman’dı” diye cevap vermiş. “Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş: “Çünkü sadece Zaman Aşk’ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir”

Anlık Değil, Ömürlük Olsun

'' Sevdiklerinizi incitmeyin..

 Çünkü Onları birgün;

 İncitmek için bile bulamayabilirsiniz.. ''

Sevgilim bu resim beni biraz daha doğrusu baya bir üzdü ya o anı düşününce, yavrum çok zor ya,sensiz olmak ya ben nasıl dayanacağım bilemiyorum,çok üzüyor beni şuan bile ya, bitanem ben seni çok seviyorummm.Meleğin sensiz olamaz yaaa , benimle kal her zaman bir ömür boyu. . .

Sevgi Dolu Mesajlar 5

1-) Ben hep severim seni, kocam olunca da, kızımın babası olunca da,  yavrum benim hayatım herşeyimsin

2-) Aşkım benim seni çok seviyorum değişmez bu, bunu hiç bir zaman unutma, meleğim bu sefer uyudum döv beni ya,

3-) Aşkım ben sensiz nefes alamıyorum, asıl o zaman boğulurum, hayatım sen olmayınca zehir, ben seni bildiğin sevgilerin ötesinde seviyorum, büyük bir aşkla bağlandım sana, meleğim yanına gelince öpeyim

4-) Aşkım bitanecik sevgilimsin, beni hayata baglayan en güzel nedenimsin, kurban olurum sana

5-) Aşkım keşke seni nasıl sevdiğimi gösterebilseydim sana, ama aşkı göremiyoruz işte, bana inan meleğim aşkıma inan , ben senle çok mutluyum sana bakmak bile rahatlatıyor beni huzur veriyor, sen anlamazsın bu duyguyu, uzaktan hayalini kurduğun birinin sana dokunmasının bile ne demek olduğunu öptüm aşkım, iyi uykular

6-) Bende öptüm hayatımın anlamı, bitanecik sevgilim, senin senin üzdüğün anımı başkaların  mutlu ettiği zamana değişmem, üz, kır ama hep yanımda ol yeter ki

7-)  Bitanem ya ben seni çok seviyorum ya of, ayrı duramam ki hiç, yaz çabuk geçsin ya

8-) Aşkım bence iyi oldu, merhametlisin de ondan oldu, bitanem benim, dünyayı değişmem sana