14 Mayıs 2012 Pazartesi

Mısır Macerası 4.Bölüm

Gençler talihsiz kazasının üstünden sonra , kamp yapacakları yere varırlar. Çok yorulmuşlar ve yemek yapmadan biraz uyumaya karar vermişlerdir. İki aşık çadırlarını kurmadan ve yemeklerini yemeden derin bir uykuya yatmışlardır. İlerleyen saatlerde Derin yavaş yavaş uyanmaya başlamış, Tuna ise hala yorgunluktan dolayı uyumaktadır. Derin ayağa kalkıp biraz etrafı gezmeye karar vermiştir. Çantasından eline el fenerini alarak etrafa bakınmaya çıkmıştır. Genç kız kampın olduğu yerden biraz fazla uzaklaşmıştır. Çölün o karanlığında tek aşkı olan Tuna'yı yanlız bırakıp kayıp olmuştur. Genç hala uyumaktadır birden dönmeye çalışmış ve kolunu diğer tarafa atınca Derin'in olmadığını anlayınca hemen uyanmış ve etrafına bakınmaya başlamıştır. Genç bu durumda korkarak hemen etrafta telaş içinde aşkısını aramaya başlamıştır. Etrafta kimsenin olmadığını anlayınca '' aşkım '' diye feryatlar içinde bağırmıştır. Tuna kampın bulunduğu yere gelerek büyük el fenerini çantasından alıp etraflara tutmaya başlamıştır. Daha sonra ise sevgilisinin ayak izlerini görmüştür. Genç hemen biraz sevinerek izleri sürmeye başlamıştır. Genç kız kampın yerini bulmaya çalışmaktadır ama kamptan daha çok uzaklaşmıştır. Derin umutsuzca kendisine de kızarak hay benim akılsız kafam niye aşkımın kucağını bıraktım , etrafı dolaştım ki diye feryat ediyordur. Kız artık kendisinin kayıp olduğunu ve kampın yerini bulamayacağına inanmış ve yere oturmuştur. Genç kız bir buçuk saate yakın kamp yerini aradıktan sonra yorgun düşmüştür. Kendisini çok kötü hisseden Derin yavaş yavaş uyuklamaya başlamıştır. Tuna ise aklından bin bin türlü şeyler geliyor aşkımı kaçırdılarsa, ona bir şey yaptılarsa diye kan ter içinde aramaya devem etmektedir. Daha sonra aklına ayak izlerinin tek olduğu gelmiş ve aklından aşkısının yalnız başına gittiğine karar vermiştir. İzleri takip eden genç bir seviyeden sonra izler, rüzgar yüzünden kayıp olmaya başlamıştır. Artık ne yapacağını bilemeyen genç , etrafına bakar ve kampı da kayıp etmemek için izler bırakır ve ne tarafa yürüyeceğini iyice düşünüp taşındıktan sonra yola devem eder. Genç gecenin karanlığına ve yorgunluğa aldırmadan koşarak aşkını arar. Artık Tuna' da yorgun düşmüştür aramaktan vücuduna yenilerek dizlerinin üstüne düşmüştür. Biraz su içip dinlenen genç kendini toparlayamasa da aramaya devam etmiştir. Derin ise uyukladığını fark edip bir an irkilmiş ve beni aşkım kesin bulur ama bu karanlıkta nereden bulacak ki diye düşünmüş ve hemen aklına elinde ki kapalı olan el fenerini açık bırakması gerektiği gelmiştir. Genç kız el fenerini açık bıraktıktan hemen sonra derin bir uykuya dalmıştır. Delikanlı çok yorgun halde aramayı sürdürürken gecenin karanlığında gözüne bir ışık çarpmıştır. Genç hızlı adımlarla ışığın olduğu tarafa yürümüştür. Işığa yaklaştıkça bir yandan umutlanıyor bir yandan korkuyordu sanki. Ama içinde bir ses her adım atışında aşkısına yaklaştığını söylüyordu. Tuna artık dayanamıyor orada kimin olduğunu merak ediyordu. Biraz daha yaklaşınca tek kişi ve bunun aşkısının olduğunun  farkına vardı ve koşarak genç kızın yanına vardı. Genç kız yaşıyordu ve uyuduğunun farkına varınca genç rahatladı biraz. Daha sonra ise sevgilisini kucağına yatırarak su içtirdi. Tuna aşkına sımsıkı sarıldı ve aramaktan bitkin düştüğü için uyuklamaya başladı. Tuna'nın aklından aşkısına yanımdan ne olursa olsun uzaklaşmamayı anlaması için bir ders vermeyi planlıyordu. Genç hemen irkildi ve aklındaki planı uygulamaya başladı...